DİRİLİŞ
Rahman
ve Rahim olan ALLAH’ın adıyla;
1.
Kararmaya yüz tuttuğunda, gündüzü bir örtü gibi örten geceye and olsun ki,
ALLAH, onlara asla zulmetmedi.
2.
Ancak onlar, kendi elleriyle yapıp ettiklerinin cezasını çekti.
3.
Bununla birlikte onları bir de Cehennem azabı beklemektedir.
4.
Şüphesiz ki Cehennem azabı, Dünya’da olandan çok daha çetin ve süreklidir.
5.
Şüphesiz Biz helak ettiğimiz kavimler arasında size nice ibretler verdik.
İnanmadıkları takdir de akıbetlerini de detaylı olarak açıkladık. Yoksa
ALLAH’ın, onları kendilerine boşuna mı anlattığını sanmaktadırlar? Hayır, onlar
pek az düşünüp öğüt alırlar.
6.
ALLAH sizlere ayetlerini apaçık gösterdiği halde, Rabbinin ayetlerine iman
etmeyenden ve kendisine gelen gerçeği yalan sayandan daha zalim kimdir?
7.
Bunlar da tıpkı onlar gibi kendi elleri ile yapıp ettiklerinin cezasını
çekeceklerdir.
8.
Halbuki onlar iman’a çağırılıyorlardı. İyi bil ki, Rabbinin sünneti
gerçekleşecektir.
9.
İman etmiyorlarsa o halde Rabbin, onların başına büyük bir gün getirecektir ve
ahiretten bir pay vermek istememektedir.
10.
ALLAH’ın Resul'üne eziyet edenlere can yakıcı azabı müjdele, onların özürleri
de asla kabul edilmeyecektir. Alçaltıcı ve küçük düşürücü azabın kimin başına
ineceğini bileceklerdir.
11.
Dünya ve bir o kadarı ile birlikte tamamı, tanıyıp sevdikleri kişiler ile
dolsaydı bile Cehennem’den çıkmak için fidye olarak vereceklerdir. Onlardan
asla kabul edilmeyecektir.
12.
ALLAH’ın
Resul'üne iyilik yapan ve yardımcı olana, Rableri katında bir ecir ve rahmet
vardır.
13.
Şüphesiz ALLAH, gizleneni de açığa vurulanı da çok iyi bilir. ALLAH, her şeyden
çok iyi haberi olandır.
14.
İyilik ile gelene daha fazlası vardır, kötülük ile gelen de ancak kendi
yapıp ettiği günahları sebebi ile cezalandırılır.
15.
Belanın bir kısmını gösterdiğimizde, aralarından bir kısmı dini yalnız ALLAH’a
has kılarak O’na yalvardılar. Ancak ALLAH, kendilerini kurtarıp karaya
çıkarınca, çoğu “Bu ancak bizim sayemizdedir, bu kendi ellerimizle yaptığımız
bir şeydir” diye büyüklük tasladılar.
16.
Doğrusu Biz onları şükredenlerden olarak bulmadık, oysaki o bela zamanında
ALLAH’a yalvarıyorlar ve secdeye çağıran bir çağrı ile O’ndan yardım
istiyorlardı.
17.
Şüphesiz bela kendilerinden kaldırılınca, ALLAH’a şükrederek O’nun adını
yüceltmeleri gerekirdi.
18.
Yerlerin de göklerin de mutlak hakimi ve hükümdarı olan ALLAH gerçekten çok
yücedir!
19.
Durumunu düzeltip tevbe edenlere karşı da, ALLAH çok bağışlayıcı ve tevbeleri
çokça kabul eden bir Rab’dir.
20.
Övgü yalnız O’na olmalıdır. Eğer ALLAH, o çetin günde hainlerin kalplerine
korku salıp, sizin de kalplerinizi birleştirmeseydi gerçekten o halde ziyana
uğrayanlardan olurdunuz.
21.
Kalplerinizi birleştirmeye kadir olan ALLAH, gerçekten övülmeye layık olandır.
22.
Adem ve Havva’yı yaratan ALLAH, yaratmayı devam ettirendir. Yoksa O, ilk
yaratmada bir noksanlık mı göstermiştir. O, her türlü yaratmayı çok iyi bilir.
O, tek yaratıcıdır.
23.
Şüphesiz O, sizleri çifter çifter Dünya’ya yerleştiren, tanışmanız ve ilişkiler
kurmanız için farklı insanlar ve kavimler haline getirendir.
24.
ALLAH,
dileseydi hepinizi tek bir ümmet yapardı. Ancak tanışıp ilişkiler
kurmanız ve sizleri birbirinizle deneyip sınamak için böyle yaptı. O,
yeryüzünde hanginizin daha iyi davranacağını görmeyi diledi. O, sizleri farklı
kabileler haline getirdi. Sana ilk kabilelerin akıbetlerini soruyorlar. ALLAH,
kendisine ortak koşmayanı ve iyi olanı ile kötü olanı birbirinden ayıracaktır.
O, iyi davrananları ve iyilik yapanları çok iyi bilen, çok iyi görüp gözetendir.
ALLAH, iyilik yapanları sever.
25.
Adem ve Havva’yı yaratan ALLAH, benzerlerini yaratmaya ve yaratmaya devam
etmeye kadir değil midir? Kuşkusuz O’na hiçbir şey zor değildir. O, sizleri en
güzel biçimde yaratmıştır. ALLAH geniş ilim sahibidir, O, böylece ayetlerini
sağlamlaştırır.
26.
O, sizleri, siz daha anılır bir şey değilken, anılır bir hale getiren, sizleri
şekillendiren ve sonra da bir bebek haline getirip rahimlerden çıkarandır. Bu,
O’nun ilmidir. O, her şeyi çok iyi bilir.
27.
Şüphesiz ALLAH her şeye kadir’dir, ancak sizin uydurduğunuz batıl yollar ile
değil. O’nun ilmi gerçektir ve gözle görülebilir, kanıtlanabilirdir.
28.
ALLAH, her şeyi bir ölçüye göre yaratmıştır. Fizik kanunları da bunun
delillerindendir.
29.
ALLAH, sistemi yaratan ve sonra da yarattığı kanunlara göre yarattığı sistemi
buyruğu altına alandır. Bir kasırganın oluşum süreci de bunun
delillerindendir.
30.
ALLAH, “Ol” der ve kasırga da oluşum sürecine girer ve şartlar elverişli hale
gelince kasırga oluverir. Sonra O, onu dilediği yöne doğru yönlendirir.
Dilediği yön de önceden tayin edilmiştir. Bu, ALLAH’ın sanatıdır ve O gerçekten
çok sabırlı olandır.-
31.
Her şeyin kontrolü, tek bir İlah olan ALLAH’ındır.
32.
ALLAH, rüzgarı yaratandır. O, kuru bir beldeye yağmur yüklü bulutları
sürükleyip oraya su indiren ve filizlendirip yeşillendirendir.
33.
Ölü
toprağı tekrar diriltir. Bu, güzel bir işaret ve ibret alınası bir örnektir.
34.
ALLAH’ın sistemi ne güzeldir. Her biri, görevini noksansız olarak yerine
getirir.
35.
Hepsi, tek ALLAH’a boyun eğmiştir.
36.
Üzerinde
yaşadığınız Dünya da canlıdır, kalbi merkezinde yaratılmıştır. Rabbin, onu
yaratmış ve buyruğunu bildirmiştir. Aynı yörüngede yüzmeye devam etmektedir,
ALLAH tersini dilemedikçe, yüzmeye devam edecektir.
37.
O’na ortak koştuklarınızın, dünyanın aynı yörüngede yüzmesi buyruğun da, bir
ortaklığı var mıdır? O, güneşi doğudan getirendir, bir ortağı bulunmayan
ALLAH’tır.
38.
Yıldızlara can vermiştir, onları gazlar ile beslemektedir.
39.
Buyruğunu bildirmiştir ve her biri yalnız O’nun buyruğunu yerine getirir.
40.
Ortak koştuklarınızdan, O’nun buyruğunu değiştirebilecek olan var mıdır? And
olsun ki O, ortağı bulunmayan tek bir İlah’tır.
41.
ALLAH, hortum olmasını emredince önce oluşması için elverişli zemin hazırlanır.
Her şey yerine getirilip şartlar elverişli hale gelince, O’nun buyruğu hak ile
yerine getirilir. O, çok sabırlı olandır. Buyruğu yalnız gerçek ile
yerine getirilir.
42.
Hortumu dilediği yöne doğru yönlendirir, yönü çok önceden tayin edilmiştir.
Önüne çıkan her şeyi kökünden söküp, koparıverir. O, bir sis gönderir ve insan
görüyorken göremez hale gelir.
43.
ALLAH bir yere yangın göndermek isterse, o bölgede önce bir kuraklık oluverir.
Bölge kuruyup şartlar elverişli hale gelince, bir yıldırım gönderir ve büyük
bir bölgeyi küle çevirir. Ağaçlara bir hastalık gönderir ve hepsi kuru birer
çıra haline gelir.
44.
ALLAH, yeni bir virüs yaratır ve insanları hastalıklar ile kırıp geçirir.
45.
ALLAH, bir yere sel emrettiği zaman bulutlar yüklerini toplamaya başlar.
Bulutlar iyice dolup belirli bir ölçüye geldiğinde, emir verilen yere doğru
sevk edilir.
46.
O bölgenin üzerine gelince denir ki; “Ey Gök! Suyunu bırak ve Ey Yer! Sende
suyunu çıkart!”.
47.
İşte o zaman yerlere de göklere de taşıdıkları yük ağır gelir ve onlar
yüklerini bardaktan boşalırcasına bırakıverir.
48.
Boyu dağlara ulaşan bir su gönderilir ve onlar orada daha önce hiç yaşamamış
hale gelir.
49.
İşte ALLAH bunlara kadir'dir. Peki O’na ortak koştuklarınızdan hangisi sizi
kurtarabilir? O’na karşı edindiğiniz ilahlarınız çağrınızı duyup size yardım
edemez. Ancak ALLAH duyup yardım edebilir. Azap gelince sadece tek ALLAH’tan
yardım isterdiniz o halde neden azap’tan önce sadece tek ALLAH’a ibadet
etmiyorsunuz? Size ne oluyor? Nasıl döndürülüyorsunuz!
50.
ALLAH’a karşı yalan uyduran ya da kendisine gelen gerçeği yalan sayandan daha
zalim kimdir? Sakınmaz mısınız?
51.
Daha önce bilmiyor olsaydınız, sürünen bir tırtılın, uçan, zarif bir kelebeğe dönüşeceğine
inanır mıydınız? Ölümden sonra yeniden diriltilmede tıpkı böyledir. Kuşkusuz
bunda akıl sahipleri için düşünecek güzel bir ibret vardır. Bu, yeniden
diriltilmeye örnek alınası güzel bir derstir.
52.
Tırtılı kelebeğe dönüştüren ALLAH’ın şanı, gerçekten çok yücedir!
53.
Tırtılı kelebeğe dönüştüren ALLAH, sizleri de yeni bir yaratılışla yaratmaya
hakkıyla kadir'dir.
54.
Şüphesiz ki insan, halden başka bir hale geçecektir. Bu, ALLAH’a göre hiç zor
değildir. O, şüphesiz bunu daha önce de yapmıştır. O, ölmeyen ve hep diri
olandır, toprağın sizlerden neler eksilttiğini çok iyi bilir.
55.
Şüphesiz yerlerin ve göklerin yaratılması, insan’ın yaratılmasından çok daha
büyük bir olaydır. O, ucu görünmeyen kainatı yaratandır.
56.
And olsun ki sizi diriltmek, ALLAH’a göre hiç zor değildir. O, sizleri yaratıp
birbirinize çekici kılan ve yaratmayı devam ettirendir. Üstelik O’na hiçbir
yorgunluk da dokunmaz.
57.
O, bitkilere ve yeryüzünde yaşayan diğer canlılara emretti ve onlar da yeryüzün
de çoğalıverdi. Sizleri meyveler ve sebzeler ile hayvanların etlerinden
rızıklandırdı, temiz bir su içirdi. O, sizlere tatları farklı ve güzel olan
nimetlerinden tattırdı, ikram etti. Üstelik bunları yaparken de Kendisine ne
bir yorgunluk nede bir uyuklama dokunmadı.
58.
ALLAH, hepsine boyun eğdirdi. Doğrusu alemlerin Rabbine ne bir yorgunluk
dokunur nede bir uyuklama, kuşkusuz O’nun iradesi her şeyi kuşatmıştır.
59.
ALLAH, gökyüzünde çeşitli yıldızları birbirleriyle çarpıştırandır.
60.
ALLAH, emir verir ve galaksiler birbirlerine doğru yönlendirilir. Sonunda onlar
karşı karşıya gelince çarpıştırılıp yeni yıldızlar ve yeni gezegenler var
edilir. O, yarattığı maddeleri karıştırıp yeni maddeler var edendir. Bütün
bunlar, ALLAH’a hiç zor değildir. O, gerçekten çok sabırlıdır.
61.
İkram sahibi olan ALLAH, onların ortak koştuklarından münezzehtir.
Kuşkusuz kurtuluşa erenler, inananlar ve ortak koşmaktan sakınanlardır.
62.
ALLAH, sizleri gece dinlendirip uyutan ve sabah tekrar uyandırandır.
63.
Uyurken zamanın nasıl geçtiğini anlamadan uyanırsınız, işte ölümden sonra
yeniden diriltilme de tıpkı böyledir.
64.
Milyarlarca yıl geçse bile, yeniden diriltildiğiniz de siz ancak çok kısa bir
süre kaldığınızı sanırsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder